TÜRK GÖNÜL COĞRAFYASI KAVRAMINA ANTROPOLOJİK BAKIŞ
GÜRAY ALPAR
Bilinen tarih sürecinde Türklerin Orta Asya’dan başlayarak; Çin’e, Hindistan’a, Rusya ve Avrupa içlerine uzanan coğrafyaya yayıldıkları, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise bunu Afrika içlerine kadar genişlettikleri göz önüne alındığında, Türk Gönül Coğrafyasının sınırları kendiliğinden ortaya çıkar. Bugün dünyada yaşayan 380 milyon Türk nüfusuna ilaveten 1 milyar 800 milyon Müslüman ve bunun dışında Türk olmayan, ancak Türklerle gönül bağı kurmuş, millet ve topluluklar da değerlendirildiğinde tanımlanması gereken sınırlar daha da genişler. Ortak bir geçmişe sahip bu coğrafi alan birliktelik ihtiyacını her zaman hissetmiştir.
Bu coğrafi anlayışın bugünkü uluslararası ilişkiler kavramlarıyla tanımlanması mümkün değildir. Birçok dilde tam karşılığı olmayan “Gönül Bağı” kavramı, tam da Türkler ve onların coğrafyasında yaşayanlar arasındaki bağları anlatmak için oluşturulmuş gibidir.
Türkler Asya’nın derinliklerinden gelen binlerce yıllık birikimleriyle, bir köprü görevi üslenmişler ve gittikleri yerlerde kültürleri kaynaştırmayı ve sentezlemeyi başarmışlardır. Bunun temelinde hoşgörü vardır, insanlık vardır ve her şeyden önce adalet vardır. İşte bu nedenledir ki, Türk Kurtuluş Savaşının en zor günlerinde bu gönül coğrafyası ayağa kalkmış ve topladığı yardımlarla destek olma yanında manevi olarak da Türkleri desteklemiştir.
Günümüzde Türklerin çekildiği bölgedeki güç boşluğu hala doldurulamamıştır. Dünyada düzenin bozulması Türklerin yaşadığı coğrafyadaki bütünlüğünün bozulduğu dönemde başlamıştır ve Türk Jeopolitik alanında kültürel gönül bağının yeniden kurulmasına ihtiyaç olduğu ortadadır.
Bu bölgelerde, günümüz uluslararası sisteminin bölge halkını geri bırakan, adaletten uzak mutluluk getirmeyen acılı projelerine karşılık; Eşit, adaletli, karşılıklı yardımlaşma, beraber kalkınma, kültürleşme ve bölge halkının ve komşularının huzur ve refahını esas alan bir yaklaşımla ortak projelerin oluşturulması durumunda barışın yeniden sağlanmasının ve bütün bölgeyi mutlu edecek sistemlerin oluşturulmasının mümkün olduğu düşünülmektedir.
Bu makalede tarihi gelişimi içerisinde Türk Gönül Coğrafyasının oluşumuna dair bilgiler incelenerek, bu coğrafyada geleceğe yönelik barışçıl kültürel ve ekonomik birliktelik projeleri oluşturmasına yönelik görüşler ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Anahtar Kelimeler (Keywords): Gönül Coğrafyası, Kültür, Gönül Bağı, Antropoloji, Tarih, Dünya Düzeni, Ortak Geçmiş.
ANTHROPOLOGICAL OVERVIEW OF THE CONCEPT OF TURKISH HEART GEOGRAPHY
Considering the fact that during known history process the Turks starting from Central Asia; have spread to China, India, Russia and European geography and during the Ottoman Empire, they expanded it into Africa the boundaries of the “Turkish Heart Geography” occur spontaneously. The limits to be defined are further expanded when evaluated in addition to the 380 million Turkish population living in the world, 1 billion 800 million Muslims and also non-Turkish nations and communities that have connected with the Turks. This geographical area with a common background has always felt the need for union.
It is not possible to define this geography with today's international relations concepts. The concept of “Heart of Bounds”, which does not have the exact equivalent in many languages and seems to have been created to describe the links between the Turks and their geography. With thousands of years of experience from the depths of Asia, the Turks have established a bridge and have succeeded in fusing and synthesizing the cultures where they have gone.
There is tolerance on the basis of this, there is humanity and above all there is justice. It is for this reason that in the hardest days of the Turkish War of Independence, this volunteer geography stood up and supported the Turks with the help they collected and morally supported.
Today, the power gap in the region where the Turks were withdrawn could still not be filled. Disruption of order in the world began in the period with the deterioration of integrity in the geography of the Turks and it is clear that there is a need to re-establish the cultural bond in the Turkish geopolitics.
In these regions today's international system, leaving the people back, not bringing happiness and unjusted projects. Contrary to this in the case of the creation of joint projects with equal, fair, mutual aid, co-development, acculturation and peace and prosperity of the people and neighbors of the region it is thought that the reestablishment of peace and the systems that will make the whole region happy can be created.
In this article, while given some of the information about the formation of Turkish Heart Geograpy during the historical development, on the other hand peaceful cultural and economic unity projects is going to defined that can be developed.
Anahtar Kelimeler (Keywords): Heart Geography, Culture, Heart Bounds, Anthropology, History, World Order, Common Background.
Tam Metin 1065